Almanya’nın “Endüstri 4.0 (Industry4.0)” olarak dünyaya lanse ettiği üretim süreçlerinin dijitalleşmesi yaklaşımını benimseyen ülkeler kendi kavramını oluşturuyorlar. Türkiye olarak bu yeni yaklaşımı yöneten bakanlık olan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından belirlenen kavramımız “Sanayide Dijital Dönüşüm” ifadesini kullanıyoruz. Peki Türkiye’de bu konuda neler yapıldı? Ne durumdayız? Başarılı uygulamalar var mı?
Bu yazımda ülkemizde yapılan çalışmaları özetlemeye çalışacağım. Biraz da mevcut durumumuz hakkında da bilgi vereceğim.
Dijital Dönüşüm bir ülkenin topyekun değişimi olacağından, ayrıca birçok konunun bir bütün halinde yönetilmesi gerektiğinden ülkelerde bu konuya devlet politikası olarak bakılmaktadır. Örneğin Almanya’da bu konu Eğitim ve Araştırma Bakanlığı ile Ekonomik İlişkiler ve Enerji Bakanlığı’nın yönetiminde yürütülmekte.
Türkiye’de bu konu ilk defa Şubat 2016’da yapılan toplantıda Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nda dile getirilmiş ve 2016/101 numaralı kararı ile “Akıllı Üretim Sistemlerine Yönelik Çalışmaların Yapılması” kararını alarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (BSTB) ve TÜBİTAK’ı görevlendirmiştir. Ülkemizde yapılan çalışmalar 2016 yılından bu yana BSTB koordinasyonunda gerçekleştirilmektedir.
TÜBİTAK bu görevi alınca kendi ekosisteminde yer alan sektör ve ölçek bağımsız 1000 Türk firmasının katılımıyla yaptığı bir anket yapmıştır. Bu araştırmanın temelde iki nedeni vardı. İlki ülkemizin 4. Devrim de dahil olmak üzere dört endüstri devriminden hangi seviyede olduğunu belirlemek, ikincisi de 4. Devrim hakkında farkındalığımızın olup olmadığını saptamak. Beyan esas alınarak yapılan anketin sonucuna göre Türkiye’deki seviye Sanayi 2 ile 3 arasında 2,6 olarak belirlenmiştir. Benzeri bir sonuç 2017 yılında yapılan bir başka çalışmada 2,7 olarak karşımıza çıktığını eklemek isterim. Bu rakamları değerlendirirken bence moralimizi bozmak yerine 4. Endüstri devrimini bir fırsata çevirme, doğru adımları atmak için doğru zamanda olduğumuzu fark etme ve sanayide hikâyemizi yeniden yazmak için gereken cesareti gösterme sonucunu çıkarmalıyız.
TÜBİTAK anketine göre çıkan diğer sonuçlara da bakmak anlamlı olabilir. Buna göre dijital teknoloji kullanımının yüksek oranda gözlendiği sektörler; “Kauçuk ve Plastik Malzeme Üretimi”, “Bilgisayar, Elektronik ve Optik Ürünler” ve “Otomotiv ve Beyaz Eşya Yan Sanayi” olarak belirlenmiştir. En yüksek oranda kullanılan teknolojiler; “Otomasyon Sistemleri” ve “Endüstriyel Robot “ olurken en düşük oranda kullanılan teknolojiler olarak “Akıllı robot ve sistemler” ortaya çıkmıştır.
Anketin ikinci sorusu yani farkındalık için ortaya çıkan sonuç %60. Aynı madde içerisindeki “Türkiye için hangi sektörler öncelikli olmalı” sorusuna ise verilen cevap. “Makine ve Ekipman”, “Bilgisayar, Elektronik ve Optik Ürünler” ve “Otomotiv ve Beyaz Eşya Yan Sanayi”.
TÜSİAD ve The Boston Consulting Group (BCG) birlikte yaptığı ve Mart 2016’da açıkladığı “Türkiye’nin Küresel Rekabetçiliği İçin Bir Gereklilik Olarak Sanayi 4.0 Gelişmekte Olan Ekonomi Perspektifi” raporunda verilen, üretim ücretleri, verimlilik, enerji maliyetleri ve döviz kurlarını dikkate alarak oluşturulan BCG Global “Üretim Maliyeti Endeksi”ne göre Hindistan 87, Çin 96, Türkiye 98 iken Amerika 100, İngiltere 108, Almanya 121, Fransa 124 olarak belirlenmiştir. Bu analiz Türkiye’nin küresel değer zincirinden pay almak ve ihracat platformunu güçlendirmek için sahip olduğu rekabet avantajını korumasının öneminin altını çizmektedir.
( http://www.tusiad.org/indir/2016/sanayi-40.pdf)
BSTB tarafından çok önemli çalışmalar yapılmakta olup birçok adım atılmaktadır.
· Sanayinin dijital dönüşümüne yönelik belirlenen ulusal politika çerçevesinde yapılan çalışmalar kapsamında ilgili sivil toplum kuruluşları ve kamu kurum ve kuruluşları ile toplantılar gerçekleştirilerek mevcut durum ve dünyadaki gelişmeler, ülke politika ve stratejileri incelenerek, ilgili tarafları kapsayıcı “Sanayide Dijital Dönüşüm Platformu” adıyla bir platform oluşturulmasıdır. Aralık 2016 faaliyetlerine başlayan Platformun İcra Kurulu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Başkanlığında, TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB, TTGV, TİM ve YASED Başkanlarından oluşmaktadır. Platform çatısı altında sanayinin dijital dönüşümüne yönelik; Altyapı, Açık İnovasyon, Sanayide Dijital Teknolojiler, İleri Üretim Teknikleri, Standartlar, Mevzuat, Patent ve Eğitim başlıklarında çalışma grupları oluşturulmuştur. Çalışmalara platform üyesi kuruluşlar ile ilgili kurum ve kuruluşlar katılım sağlanmıştır. Ortaya çıkan sonuçlar ve en önemlisi “Türkiye’nin Sanayide Dijital Dönüşüm Yol Haritası”nın bu yıl içerisinde açıklanması beklenmektedir.
· Dönüşüm ile ilgili ülkemizde geliştirilen projelerin detaylandırılması ve yeni projelerin geliştirilerek uygulanması için çalışmalar yapılmaktadır.
· Dönüşümün ülkemizde her sektörde yaşanması gerekeceği ortadadır. Ancak yine de biran önce sonuç alabilmek amacıyla öncelikli sektörlerin belirlenmesi çalışması yapılmıştır.
· Yenilikçiliğinin artması, gelişen teknolojiye uyum sağlanabilmesi, nitelikli işgücüne sahip ve aynı zamanda çevreye ve topluma duyarlı bir sanayi yapısına dönüştürülmesi ve bu sayede ağırlıklı olarak yüksek teknolojili ürünlerin üretilmesi amacıyla Kümelenme Destek Programı hayata geçirilmiştir.
· Ankara`da 1. Organize Sanayi Bölgesi`nde, Türkiye`nin Endüstri 4.0`a hazırlanması açısından "model" olacak, makine imalatının yanı sıra tesislerinde işverenlerin eğitim de alacağı bir fabrika kurulması için adım atılmıştır. Ayrıca KOBİ'lerimizin verimliliği artırmak, yalın üretime geçişte teknik destek sunmak ve uygulamalı eğitim vermek için İzmir'e model fabrika kurulması kararları alınmıştır.
· Dijital dönüşüm sürecinde işgücü ihtiyacının karşılanması için her OSB’ye ‘Teknik Kolej’ kurulması kararı alınmıştır.
· Benzer şekilde birçok üniversitenin programında değişiklik için çalışmalar yapılmaktadır. Örneğin İYTESEM, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’yla imzalanan protokolle Türkiye’de araştırma üniversitesi olarak seçilen on üniversitenin sürekli eğitim merkezinden biri olarak “Sanayide Dijital Dönüşüm–Sanayi 4.0” için nitelikli insan gücü yetiştirilmesinde katkıda bulunacağı sertifika programları açacaktır.
· Ayrıca önümüzdeki dönemde KOBİ’lerde dijital ihtiyaç analizlerinin gerçekleştirilmesi, dijital dönüşüm merkezlerinin kurulması, KOBİ’ler için dijital dönüşüm farkındalığının artırılmasına yönelik teorik ve uygulamalı eğitim ve danışmanlık faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.
Ülkemizde diğer Bakanlıklar da BSTB çalışmalarını desteklemek üzere çalışmalar yapmaktadır. Örneğin Kalkınma Bakanlığı 2019-2023 yılları arasını kapsayan 11nci Kalkınma Planı’nda konu ile ilgili olarak “Sanayide Dijitalleşme” başlığını açmıştır.
Ülkemizdeki dijital dönüşüm konusunda değerli ve anlamlı sonuçları olan iki çalışmayı da sizlerle paylaşmak isterim.
İlki TÜSİAD ve BCG’nin “Türkiye’nin Sanayi’de Dijital Dönüşüm Yetkinliği” belirlemek için yaptığı çalışma. (http://tusiad.org/tr/yayinlar/raporlar/item/9864-tusiad-bcg-turkiye-nin-sanayide-dijital-donusum-yetkinligi
Bu çalışmaya 108 teknoloji kullanıcısı ve 110 teknoloji tedarikçisi katılmıştır. Çalışmadan çıkan temel sonuçlara bakarsak;
· Sanayide dijital dönüşüm konusunda bilgi ve ilgi seviyelerinin yüksek olduğunu belirtirken, dönüşüme hazır olduğunu düşünen şirketlerin oranı daha düşüktür.
· Türkiye’de sanayi şirketlerinin dijital dönüşüm uygulama alanlarında henüz pilot projeleri gerçekleştirme (44/100) aşamasında
· Strateji ve Yol Haritası ile Yönetişim yetkinlikleri düşük
· Şirketlerin yetkinlik seviyelerinin sektörlere göre farklılaşmadığı görülmektedir. Bununla birlikte, büyük ölçekteki şirketlerin (yıllık 250 milyon TL’den fazla geliri olan şirketler) sanayide dijital dönüşüm yetkinlik seviyeleri (50/100) küçük ölçekli şirketlere (33/100) nazaran daha yüksektir.
Önemli bir konu olan “Dijital dönüşümün önündeki en büyük engeller” hakkında katılımcıların görüşleri
· Yatırım maliyetinin yüksekliği (%27)
· Yatırım geri dönüşünün belirsizliği (%18)
· Kalifiye çalışan yetersizliği (%16)
· Teknoloji alt yapının yetersizliği (%13)
· Yerel tedarikçi eksikliği (%10)
· Dijital teknolojiler hakkında bilgi eksikliği (%8)
olarak ortaya çıkmıştır.
Raporun dikkat çektiği en önemli nokta, dönüşümde KOBİler çok önemli olduğu. KOBİler Türkiye’deki istihdamın %74üne, ihracatın %56sına sahip. Buna rağmen sadece %22sinin yüksek ve orta ileri teknoloji, %43nün ise düşük teknoloji kullandığı sonucuna bakılınca dönüşüm karşısında oluşacak manzaranın nasıl olacağının tahmin edilmesi güç olmasa gerek.
Çalışmanın anlamlı çıktılarından birisi de “Türkiye’de odaklanılması gerektiğini düşündükleri teknolojiler” olarak “Robot ve Otomasyon”, “Büyük Veri ve Analizleri” ve “Yapay Zeka ve Akıllı Sistemler” olarak belirlenmesidir.
Diğer çalışma ise Accenture firması tarafından her yıl düzenli olarak yapılan “Türkiye Dijitalleşme Endeksi 2016”raporu. Bu raporda 106 şirketin yöneticileriyle birebir görüşmeler yapılmış, 119 göstergeye göre belirleme yapılmıştır. ( https://www.accenture.com/tr-en/insight-accenture-digitization-index-report-2016 )
Raporda belirtildiğine göre dünya ekonomisinin 2015 yılında %15i, 2015 yılında %22’si dijital. 2020 yılında % 25 bekleniyor. Accenture Dijitalleşme Endeksi, üç başlığın bileşimiyle belirleniyor. Bu başlıklar; Dijital Strateji, Dijital Hizmetler ve Dijital Operasyonel Yetkinlikler. Buna göre 2016 yılı için çıkan sonuç %61. Bu rakam 2015’de %60 olarak tespit edilmiş. Görüldüğü gibi Türkiye’de dijitalleşme alanında henüz gidilecek epey bir yol var. Sonuçlara göre Finansal Hizmetler (bankalar), Hizmet faaliyetleri ve perakende ticaret en üste (%80ler), en az Enerji, Ana metal sanayi ve inşaat (%45ler). Görüldüğü gibi dijital hizmetler doğal olarak en en fazla önde olan.
Ülkemizde birçok firma dijital dönüşümün kendi alanlarında yaratacağı olumlu etkiyi önceden fark ettiklerinden kendi dijital dönüşüm yol haritalarını belirlemiş ve projeler başlatmışlardır. Örnek verilecek firmalardan ilki ARÇELİK. Çayırova’da bulunan fabrikalarında birçok uygulama yapıyorlar. RFID teknolojisini kullanarak veri toplama, veriyi analiz ederek iyileştirmeleri gerçekleştirme, otomasyon adalarını ve üretimi yönetme, otomatik malzeme taşıma, farklı yazılımların entegre bir yazılıma dönüştürülmesi dijital fabrikalara ulaşma, simülasyon yazılımları donanımda gerçekleştirilen hızlanma ve kapasite artışları, artırılmış gerçeklik projeleri ile insan ve robotların birlikte çalıştığı iş istasyonlarını geliştirme projeleri uygulamaya aldıkları ve üzerinde çalıştıkları projelerden bazıları. Ayrıca Romanya’da kurdukları fabrikalarını tamamen akıllı fabrika olacak şekilde inşa ediyorlar.
Diğer bir örnek, VESTEL. Vestel City için bir numaralı öncelik dijital dönüşüm. Robotlardan, üretim bantlarına kadar her şey internete bağlı olarak çalışıyor. Fabrika akıllanması ile siparişten sevkiyata kadar tüm uçtan uca süreçlerin birbirleriyle konuşur hale gelmesi, üretim hatlarının daha çevik ve uyumlu çalışması hedeflemekteler.
HUGO BOSS ‘un Where Is My Object (WIMO) projesinin kapsamı fabrikanın tam anlamıyla dijital bir ikizini oluşturarak üretimi, hammadde girişinden teslimata kadar dijital platforma izlenir hale getirilmesi. Sağlıklı veriler toplama ve bu veriler üzerinden analizler yapabilmeyi üretim süreçlerinde önceliklendiriliyor. Bunun için makineleri, insanları ve üretilen ürünleri birbirleriyle konuşur hale getirip veriler üzerinden bağlanıyor. IoT ve Yapay zeka teknolojilerini kullanarak eskiden elle yapılan tela yapıştırma işinin yapay zekaya aktarılması, düğme dikme işi için robot çalışması gibi başarılı proje çalışmaları mevcut.
Bunlar sadece birkaç örnek. FORD OTOSAN, TADIM, TAI gibi firmaların çalışmaları eklenebilir. Bahsi geçen firmaların ölçeklerine bakınca neden KOBİ örneklerine rastlanmıyor sorusu akla geliyor. Bu noktada da BSTB çalışmalarının ülkemiz için çok önemli olduğu ve itici güç olacağı ortaya çıkıyor.
Commentaires